Totaljobs tarafından gerçekleştirilen Ofiste Akıl Sağlığı Araştırması’nın sonuçları son derece çarpıcı. Başta depresyon ve anksiyete gibi psikolojik rahatsızlıkları esas alan ve iş yerinde genelde gizli yaşanan bu tür sorunların ortaya çıkış nedenlerini ve etkilerini inceleyen araştırma, çalışanların bu konuda seslerini duyurma amacını da taşıyor.
Soruları akademisyenler, psikologlar ve psikiyatristler tarafından hazırlanan, 2016 yılında 1172’si işsiz olmak üzere 2057 kişinin katılımıyla İngiltere’de gerçekleştirilen Ofiste Akıl Sağlığı Araştırması kapsamındaki ankete katılan kişilerin isimleri ve çalıştıkları yerler gizli tutulmuş. Ofiste depresyon ve anksiyete başta olmak üzere farklı psikolojik sıkıntılara projeksiyon tutan ve bunların nedenlerine odaklanan rapor, katılımcıların bu anlamdaki deneyimlerini baz alıyor.Araştırmada bazı anahtar bulgular dikkat çekiyor:
- 2015’te çalışanların yüzde 10’u psikolojik bir rahatsızlık nedeniyle izin almış.- İzin alanların sadece yüzde 59’u yöneticilerinin izin alma nedenlerini bildiğini belirtiyor.
- İznin en çok Ocak ayında alındığı ortaya çıkıyor.
- Katılımcıların yüzde 36’sı yöneticileriyle bu tür bir sıkıntıyı paylaşamayacaklarını söylerken, öne çıkan iki nedenin utanç ve yönetici reaksiyonundan korkmak olduğu ortaya çıkıyor.
- Katılımcıların yüzde 24’ü yöneticilerinin psikolojik bir sıkıntı yaşadıklarında kendilerine yeterince destek olmayacaklarını düşünüyor.
Çalışanların stres, depresyon ve anksiyete gibi sorunlarının düzelmesinde ya da hiç değilse sürecin daha kolay geçmesinde ofiste işveren tarafından sağlanan bazı uygulamalar son derece etkili. Çalışanlara ofiste bu anlamda bir destek görüp görmedikleri sorusu soruluyor. Buna göre katılımcıların yüzde 25’i esnek çalışma saatiyle çalıştıklarını, yüzde 22’si kendilerine danışman desteği sağlandığını, yüzde 15’i sık mola verdiği rahat bir çalışma ortamı olduğunu, yine yüzde 15’i sık sık memnuniyet anketiyle görüşlerinin sorulduğunu, yüzde 13’ü de ofiste spor, sağlıklı beslenme gibi wellness uygulamalarına sahip olduklarını söylüyor.
Çalışmanın amacı psikolojik rahatsızlığı olan veya daha önce psikolojik bir sorunla mücadele etmiş çalışanların seslerini duyurmalarına aracı olmak ve ofis ortamının iyileştirilmesinin yanı sıra yöneticilerin de empatik davrandığı ve destek olduğu bir çalışma ortamı sağlanması olarak ortaya çıkıyor. Veriler, İngiltere gibi sosyal şartları yüksek olan bir ülkede bile psikolojinin hala tabu olduğunu, çalışanların “rahatsız olarak etiketlenmekten” korktuklarını, kendilerini ifade etmek, yardım istemek noktasında çekindiklerini, yöneticilerin de empatik ve yardımcı olmada eksik kaldıklarını gösteriyor.