14 Temmuz 2017 Cuma

BİR FİKİR AVCISI

Hedeflerin büyük olsun, arkasına sağlam bir strateji koy, açık bir şekilde bunları paylaş, insanların eleştiri ve yardımlarını al, kişileri sadece izleyici olarak görme, onlar da bir şeyler katsın, katılımcı olsunlar, onları harekete geçirecek bir sebep ver, projeyi onlar da sahiplensin çünkü sahiplenirlerse zaten konuşurlar, dolayısıyla ağızdan ağıza pazarlama ile de yayılır ve proje kendi içinde büyür. Biraz da çorbaya bizden özel (milliyetçilik duygularını tetiklemek gibi) bir şeyler ekledin mi başarının tarifi tamamdır gibi gözüküyor.
Bir fikrim var, bunu kişilerle paylaşmaktan çekiniyorum! Ne yapmalıyım? İşte en çok sorulan sorulardan biri bu. Zihninde olan fikir paylaşılmadığı veya hayata geçmediği sürece senle beraber mezara gidecek bir fikir olarak kalmaz mı?

Tabii ki. Ancak fikir de tabii ki sadece aklımıza geldiği haliyle kalmamalı. Bu fikrin hangi soruna çare olduğu veya neden işe yarar bir fikir olduğu kağıda dökülmeli, yani yapılandırılmalı. Kimin işine, nasıl uygulanırsa yarar bu fikir. Hangi kaynakları kullanacağız. Yani bir strateji oluşturmaktan ve fikrimizi bir projeye çevirebilmekten bahsediyoruz. Bunu yaptığımızda artık elimizde bir fikir var diyebiliriz. Ancak bu aşamadan sonra fikri başkalarına (doğru insanlara) anlatabiliriz.

Ancak inanki Tunç insanların %99’u bu ilk adımı atmıyor; ya bilmediklerinden, ya da zor geldiğinden. Halbuki sadece bu fikri yapılandırma/projelendirme işini bile yapabilsek farklılaşmış oluyoruz.

Fikri saklamadık, peki kimle ve nasıl paylaşacağız?

Bunun için internetin gücünü (en son projemiz ile) konuştuk, online dünyada neler yapılabileceği hakkında güzel örnekler oluştu artık

Fikrimizi kime anlatacağız; araştırmamız sonucu uygun bulduğumuz lider markalara, fikre göre doğru oyunculara. Bunun dışında ilgili sektörlerdeki yeni veya küçük oyuncular da beklenmedik bir şekilde iyi fikirlere değer verebilir, hatta büyük şirketlerin yapmakta zorlanacakları (ortaklık gibi) tekliflerle bile gelebilirler.

Dolayısıyla büyük firmalar ilgi göstermezse bu dünyanın sonu değil. Yılmadan diğer seçenekler zorlanmalı.

Seçtiğimiz firmalarda ise orta kademeye değil, mümkünse tepe yönetime, hatta genel müdüre gidilmeli. Çünkü fikrin orta kademe yöneticiler arasında kaybolma veya önemsenmeme riski yüksek. Onlar pek karar alamıyorlar.

Bilgiye ulaşma yöntemi ve ne bildiğin hayatın akışını değiştiriyor. Benimkini değiştirdi....

Büyük Düşün Büyük oyna,Sende Büyümek istiyorsan hiç bekleme hemen iletişime geç.

İLETİŞİM: TIKLA