Bu konuya biraz farklı bakalım derim...Nasıl mı? Unutmayın ki hayatta hiç bir şey önce ruh, sonra beden sağlığınızdan daha önemli değil.Dikkat ederseniz genel itibariyle insanların beden sağlığından önce ruh (Psikolojik) sağlıklarının bozulduğunu görürsünüz.Yaptığınız ve yapacağınız işin karakterinize ne denli uyup uymayacağını mutlaka kendinize sorun.Yani edineceğiniz mesleği her yönüyle araştırın,mesleğinize faal olarak başlamadan önce onu bütün bedeninizle tartın ve bir ömür boyu yaşamaya çalışın...
Kelimeleri fazla israf etmeden konuyu toparlamaya
çalışalım...Şunu söylemeye çalışıyorum,ne olursa olsun sevdiğiniz, seveceğiniz
ve de burası önemli "çalışırken kendinizi yenileyebileceğiniz,meslekler
seçin.Çünkü bir zaman sonra aynı monoton şeyleri yapmaktan sıkılacaksınız.
Yukarıda bahsetmeye çalıştığım meselede paradan
bahsetmedim.Tabiki iyi bir yaşam için para olmazsa olmaz ama şunu
unutmayalım...Bugün kazancı yüksek bir yerde çalışırken "Parası batsın bu
işin nefret ediyorum " deyip yıllarca emek verdiği işini bırakıp yeni iş
aramaya kalkanlar da var.Onun için yapacağınız ve sahip olacağınız meslek her
yönüyle içinize sinmeli.
İSABETLİ VE DOĞRU TERCİH YAPMANIZ DİLEĞİ İLE...
Peki uzmanlar bu konuda neler söylüyor, araştırmalar neyi
gösteriyor isterseniz bir de onlara kulak verelim...
Üniversite adaylarının mesleki seçim yaparken yaşam
tarzlarının çok etkili olduğu ortaya çıktı.
Hacettepe Üniversitesi tarafından lise son sınıf öğrencileri
üzerinde yapılan araştırma, üniversite adaylarının meslek tercihi yaparken
"yaşam tarz"larının belirleyici olduğunu ortaya koydu. Ayrıca
gençler, üniversite tercihlerinde en fazla iş ve burs olanaklarına bakıyor.
Hacettepe Üniversitesi Psikometri Uygulama ve Araştırma
Merkezi (HÜPAM) tarafından, 11 bin lise öğrencisine üniversite tercihlerinde
kendilerini etkileyen faktörleri sordu.
Ankara'daki farklı türlerde 177 lisede yürütülen
"Üniversite ve Meslek Seçimini Etkileyen Etmenler" başlıkla
araştırmada, 11 bin 444 lise son sınıf öğrencisinden üniversite ve bölüm
tercihi yaparken dikkat ettikleri faktörlere yönelik veri toplandı.
Araştırmaya katılan öğrencilerin yüzde 58,21'ini kızlar,
yüzde 41,79'unu erkekler; yüzde 72,4'ünü dershaneye gidenler, yüzde 27,5'ini
ise gitmeyenler oluşturdu.
Öğrencilerin üniversite ve bölüm tercihlerinde bulunurken,
yaklaşık yüzde 24'ünün tercihini puanına göre yapmayı planlandığı ortaya çıktı.
Öğrencilerin yüzde 2,8'i tercih ettiği bir üniversite bulunduğunu, bölümün
farketmeyeceğini belirtirken, yüzde 15,1'i tercih ettiği bir bölüm olduğunu,
üniversitenin farketmeyeceğini söyledi. Öğrencilerin büyük çoğunluğunun ise hem
üniversite hem de bölüm tercihlerinde kararlarını verdiğini belirtti.
Öğrencilerin yüzde 46,6'sı tercih ettiği hem üniversite hem de bölüm
bulunduğunu anlattı.
İstedikleri şehirde okuyacaklarını belirtenlerin oranı ise
yüzde 2,3 oldu. Öğrencilerin yüzde 2,3'ü tercih ettiği bir şehir bulunduğunu
okuyacakları üniversite ya da bölümün farketmeyeceğini; yüzde 6,6'sı ise tercih
ettiği bir şehir ve bölüm bulduğunu, üniversitenin farketmeyeceğini söyledi.
Üniversite tercihini puanına göre yapacakların oranı ise yüzde 23,9 oldu.
Tercihler konusunda henüz fikri olmayanlar ise yüzde 2,5'lik kesimi oluşturdu.
Üniversite seçerken mezunlara bakıyorlar
Araştırmaya göre, öğrenciler üniversite tercihlerinde en
fazla iş ve burs olanaklarına bakıyorlar. Buna göre tercihlerde, o üniversite
mezunlarının kolay iş bulması yüzde 82, burs imkanları yüzde 82 etkili oluyor.
Üniversitenin eğitim kalitesi ise öğrencileri yüzde 81 etkiliyor.
Üniversitenin prestiji, eğitim masrafları, tesis ve
olanakları da öğrencileri etkileyen önemli unsurlardan bazıları. Buna göre,
üniversitenin prestiji yüzde 76, eğitim masrafları yüzde 75, üniversitenin
tesis ve olanakları yüzde 75, üniversitenin eğitim programlarına yönelik
olanakları yüzde 73, kampüs özellikleri yüzde 70 tercihlerde belirleyici
oluyor.
Akademisyenler yüzde 55 etkili
Öğrencileri etkileyen diğer bazı unsurlar ise şöyle;
"Üniversitenin coğrafi konumu yüzde 63, Türkçe eğitim
yüzde 63, akademisyenler yüzde 55, bölüm yüzde 53, üniversitenin sosyal
olanakları yüzde 53, temel hizmetler (sağlık, ulaşım vb.) yüzde 52, İngilizce
eğitim yüzde 51, başkalarından etkilenme (tanıdıklar, öğretmen vb.) yüzde 50,
tanıtımda görev alan akademisyenler yüzde 48, teknik üniversite olması yüzde
45, ikinci öğretim olması yüzde 43, başkalarının yönlendirmesi (rehber
öğretmen, aile gibi) yüzde 42, broşür ve afiş tanıtımları yüzde 42, tanıtım
etkinlikleri yüzde 41, üniversitenin mezunları yüzde 38, basında çıkan
tanıtımlar yüzde 35, internet üzerinden yapılan tanıtımlar yüzde 33 etkili
oluyor"
Adaylar ilerideki mesleklerini belirlerken, en fazla yaşam
tarzlarına uygun olup olmadığına bakıyor. Buna göre, lise son sınıf
öğrencilerinin yüzde 81'i seçecekleri mesleğin yaşam tarzına uygun olmasını
istiyor. Öğrenciler meslek tercihi yaparken, ailesine yeterli zaman ayırmasını
sağlayacak olması, mesleğinin cinsiyetine, kişilik özelliklerine, inançlarına uygun
olmasını, düzenli bir yaşam tarzını sağlaması ve serbest zaman etkinliklerine
zaman ayırmasına fırsat sağlamasını istiyor.
Yaşam tarzının ardından üniversite adayları, meslek seçerken
en fazla iş bulma kolaylığı ve iş sağlığı ve güvenliğine dikkat ediyor. Meslek
seçiminde iş bulma kolaylığı yüzde 78, iş sağlığı ve güvenliği yüzde 76,
mesleğe ilgileri yüzde 67, disiplinler arası çalışmalara fırsat sağlaması yüzde
57, aile onayı yüzde 53, rehberliğin yönlendirmesi yüzde 43, mesleğin prestiji
yüzde 29, mesleki tatmin yüzde 27 etkili oluyor.
Kızlar daha titiz
Araştırma raporunda, projede ortaya çıkan bazı önemli
tespitlere de yer verildi. Buna göre, cinsiyetin üniversite tercihleri üzerinde
önemli bir etkisi bulunuyor. Kadınlar, erkeklere göre tercihlerinde çok daha
titiz davranıyor.
Rehber öğretmenden yardım alma, üniversite tercihleri
üzerinde önemli etkiye sahip bulunuyor. Üniversite tercihlerinde dikkat edilen
konular lise türünden etkileniyor. Anadolu, anadolu öğretmen ve fen
liselerindeki öğrenciler pek çok konuda diğer lise türlerindeki öğrencilere
göre daha titiz davranıyor.
Genelde özel sektörde çalışmayı hedefleyen öğrenciler
tercihlerinde daha titiz davranıyor ve bu öğrenciler lisede diğer öğrencilere
göre daha başarılı oluyor.
TERCİH YAPARKEN NELERE DİKKAT ETMELİSİNİZ?
Nelere Dikkat Etmelisiniz?
· Tercihlerinizi yaparken sıralamanızı göz önünde
bulundurunuz.
· Sakın ha!
tercihlerinizi büyükten küçüğe doğru sıralamayınız. Ölü
tercih diye bir şey yok. Bu safsatadır.
· Sıralama
Gitmek istediğiniz bölüm okumak istediğiniz üniversite esas
alınarak yapılmalıdır.
· Sıralamanızın
+- 10.000’i tutma potası içerisindedir (40 bin – 100 bin
aralığında).
· 40.000 – 100.000 aralığında
40-60 bin arası: 2 bin – 4 bin gibi esner
60 – 100 bin arası: 5 bin – 10 bin gibi esner
· 20.000 – 40.000 aralığında
+- 5.000 tutma potasındadır.
Tavan esneme 5 bin (sıçramadır)
Taban esneme 2 bin
· 15.000 – 20.000 aralığında
+- 2.000 tutma potasındadır.
Tavan esneme (sıçrama) 2.000
Taban esneme (ortalama) 1.500
· 10.000 – 15.000 aralığında
+- 1.000 tutma potasındadır.
Tavan esneme (sıçrama) 1.000
Taban esneme (ortalam) 500
· 10.000 içinde ise
+- 500’den 1.000’e kadar esneme olacaktır.
Tavan esneme (sıçrama) 500
Taban esneme (ortalama) 200
· Tercih yaparken “tutmaz yazayım” diye yazıp da istemediği
bölüm, üniversite ve kentte okuyan çok sayıda öğrenci vardır.
KATSAYININ EŞİTLENMESİ SIRALAMAYI NASIL ETKİLER?
Bu yıl tercih yaparken özellikle dikkate alınması gereken
bir husus da, katsayının 0,15’den 0,12’ye düşürülmüş olmasıdır.
Katsayının üç puan düşürülmesi bu yıl üniversitelerin taban
puanını da düşürecektir. Bu düşüş yaklaşık 10-15 puan aralığında olmuştur.
Diğer yandan katsayının eşitlenmesi alanlararası dolaşımı
artıracağı için özellikle TM ve Sözel alanların çok tercih edilen bölümlerinde
taban sıralama yükselebilir. Tercih yaparken bunu çok dikkat etmelisiniz.
Örneğin Sayısallar Hukuk Fakültesine TM’ler Sözel Alanın
Türkçe, Türk Dili Edebiyatı ve Coğrafya Öğretmenliklerine ilgi duyarlar. Bu da
bu programların sıralamasını yükseltebilir.
DÖRT DİLİMLİ TERCİH YAPINIZ
Tercih listenizi dört gruba ayırınız her grubu kendi
içerisinde sıralayınız. Sıralamadan kastımız, en çok gitmek istediğiniz yerleri
başa alarak aşağıya doğru sıra numarasını dikkate almadan (tercihler kendi
sıralamanıza yakın olmalı) gitmek istediğiniz yere göre tercih listesi yapınız.
I. Dilim
Hayallerin ve ideallerin listesi olmalıdır.
Bu dilimde kendi sıralamanızdan daha yüksek yerleri de
yazabilirsiniz.
Birinci dilim mantığın, hesabın, kitabın değil, hayallerimizdeki
mesleklerin dilimidir.
ve SAKIN HA! Ölü tercih safsatasına kapılarak sırf
sıralaması yüksek olduğu için hiç gitmek istemediğiniz bir bölümü, çok gitmek
istediğiniz yerin üzerine yazmayınız.
Birinci dilim diğer dilimler gibi karma ya da net olabilir.
Yani, birinci dilimde 8 tercih yaptıysanız bunun sekizi de tıp olabilir (net)
ya da bu sekiz tercihi tıp, eczacılık, mühendislik diye karma bir şekilde
yapabilirisiniz.
Akla gelen soru!
yüksek tercihleri ilk sıraya yerleştirmek, asıl tutacak
yerleri altta yazmak şansımızı azaltmaz mı?
Yanıt
Hayır! asla azaltmaz.
Çünkü, bir bölümü tercih listesine yazan öğrenci sayısı bin
ile 5 bin kişi oluyor ortalama. Bunların puanlarının virgülüne ve tercihlerinin
aynı yere yazılmasına kadar bir yığın olasılığın üst üste gelmesi olanaksızdır.
Kimin puanı çoksa o kazanır.
Tercih sırası değil, puanın çok olması sınavın kazanılmasını
sağlar.
II. Dilim
· Orta düzeydeki tercihlerin yazıldığı dilimdir.
· Bu dilimde sıralamaya yakın olan ve genellikle sıralamanın
hafif üstündeki, sıralamaya uygun ve sıralamadan biraz düşük yerler yazılır.
· Bu dilim birinci dilimde yazdıklarımızın düşük sıralamalı
fakültelerinden oluşturulmalıdır.
III. Dilim
· Sıralamamıza uygun ve sıralamamızın altındaki bölümler
yazılmalı.
· III. dilimde, ikinci dilim listesi biraz değiştirilerek
düşük sıralama oranı artırılmalıdır.
IV. Dilim
· Bu dilim garantili tercih listesidir.
· Eğer sınavı tekrar etmek istemiyorsanız dördüncü dilimi çok
dikkatli doldurmanız gerekir.
Bu bölümü doldururken bazı iyi üniversitelerin iyi
bölümlerinin dönemsel gevşeme trendinin etkisi ile sıralamasının düşmüş
olmasına aldanmayın. Bölüm iyi, üniversite iyi, sıralama düşük ise bu dönemsel
gevşeme etkisi ile ortaya çıkmış demektir. Bu bölümü üste yazmalısınız.
Dört dilimi tercih yaparken özellikle son iki tercihi
garanti tercih olarak kullanmalısınız. Ancak, bu garanti tercih hakkını
kullanırken, yazacağınız üniversitenin hangi şehirde olduğu, büyük merkezlere
yakın olup olmadığı dikkatle incelenmeli. Yurt olanakları, ulaşım, kampus
yapılanmasının ne durumda olduğuna bakılmalıdır.
BÖLÜMÜN KONTENJANI DİKKATE ALINMALI MI?
Hayır alınmamalı?
Çünkü bu gibi durumlarda yaptığımız sosyometrik taramalarda;
- Herkesin kontenjanı fazla olan bölümleri yazdığı
- Kontenjanı az olanı yazmadığı saptanmış
- ve kontenjan fazlası yüksek talep nedeniyle avantaj
olmaktan çıkmış, hatta çoğu zamanlar dezavantaj olmuştur.
· Sıralaması verilmeyen ve yeni açılan bölümleri tercih
ederken nelere dikkat etmeliyiz?
- Bu üniversitenin muadili bir üniversiteyi ve bölümünü
saptayıp onun sıralaması esas alınmalıdır.
- Üniversitenin bulunduğu şehir dikkate alınmalıdır.
- Bölüme GENEL – KOŞULSUZ talep var mı bakılmalı. (Tıp,
Hukuk, Rehber öğretmenlik bu kategoriye girer.)
- Nerede Hukuk açarsan aç bu devlet okulu ise puanı 450’nin
altına, sıralaması ise 15 binin altına inmez.
TERCİHİNİZ:
Üniversite mi olmalı? Yoksa Bölüm mü olmalı?
- Yani sırf popüler bir üniversitede okumak için onun alt
sıralardaki bölümlerinde okumak mı iyi
- Yoksa biraz daha az tercih edilen bir üniversitenin iyi
bir bölümünde mi okumak iyi?
Boğaziçi Kimya’da okumaktansa Yıldız Teknik makine’da okumak
daha iyi.
Önce bölüm Sonra üniversite
SEÇMELİSİNİZ!
ÜNİVERSİTENİN ESKİ OLMASI NE KADAR ÖNEMLİ?
- Elbette ki kafaların, bakış açılarının yeni olması daha
önemli.
- Diplomayı üniversite verir. Bu diploma çoğu zaman siyah
beyazdır.
- O diplomanın içini doldurmak da, onu renklendirmek de
öğrencinin liyakatına kalmıştır.
· Üniversite eski olur ancak öğrenci bundan faydalanamayabilir.
· Üniversite yeni olur öğrenci son zerresine kadar
faydalanır.
· Üniversitenin ne sunduğu, kuruluş tarihinden daha
önemlidir.
OKUDUĞUNUZ ŞEHİR Mİ ÖNEMLİ, YOKSA OKUDUĞUNUZ ÜNİVERSİTE VE BÖLÜM MÜ?
- Okuduğunuz şehrin size mutlaka katkıları olacaktır.
- Ancak, bu katkı asla okuduğunuz üniversitenin sağlayacağı
katkı kadar olmayacaktır.
· Bu nedenle tercihlerinizde
Önce: Bölüm
Sonra: Üniversite
En Son: Şehir tercihi yapınız.
ÖZEL ÜNİVERSİTE Mİ? DEVLET ÜNİVERSİTESİ Mİ?
Bu sorunun yanıtı;
- Üniversiteden ne beklediğinize
- Eksikliklerinizin ne olduğuna
- Kariyer basamaklarınızı belirleyip belirlemediğinize göre
değişir.
· Bugün özel üniversitelerin çoğunun sağladığı avantajları
en iyi devlet üniversiteleri dahi sağlayamamaktadır.
YURT DIŞI EĞİTİM OLANAKLARI TERCİHTE DİKKATE ALINMALI MI?
· Mutlaka dikkate alınmalıdır.
- İş bulmada CV farklılığı için yurt dışı eğitim şart.
- Bu konuda özel üniversiteler çok sayıdaki devlet
üniversitesinden daha ilerde.
- Üniversitelerin yurt dışı bağlantıları tercih
edilmelerinde çok etkilidir.
TERCİH YAPARKEN ÖZEL KOŞULLARA DİKKAT EDİLMELİDİR
- Tercih edeceğiniz okulun, özel koşullarını kılavuzdan
mutlaka dikkatle okumalısınız.
Okulun
· Kampusü nerede?
· Bazı fakülteler ilçelerde
· Yurt olanakları ilçelerde sorun
· Özel üniversite ise yerleşke koşulları nedir?
· Yurt ücretleri
· Özel üniversitenin burs kesilme durumu var mı?
· Kadrosu kimlerden oluşuyor?
· Teknik kapasite nedir?
Bunlar hem kılavuzdan hem de sosyal medyadan araştırılmalı,
mümkünse gidip yerinde görülmeli
ÖĞRENCİ DEĞİŞİM PROGRAMLARI
Erasmus Değişim Programı
Avrupa’daki üniversitelere Erasmus programı çerçevesinde
giden öğrenciler, masraflarının önemli bölümünü Avrupa Birliği (AB) fonlarından
karşılayabilmektedir. Erasmus, AB ülkeleri ve aday ülkelerin yükseköğretim
kurumları arasındaki işbirliğini güçlendirerek farklı kültürleri akademik
paydada bir araya getirmeyi hedefleyen bir programdır.
İŞ BULMA KOLAYLIĞI TERCİH SEBEBİ OLMALI MI?
- Tercih yaparken Türkiye koşullarında iş bulma kolaylığı
dikkate alınmalı
- Ancak “sadece bu” dikkate alınarak yapılan seçimin –
tercih sonucunda
· Doktor – müzisyen
· Mühendis – işletmeci
· Öğretmen – tüccar
gibi durumlar ortaya çıkar.
AİLENİN BULUNDUĞU ŞEHİR TERCİH SEBEBİ OLMALI MI?
- Bu da tek başına tercih sebebi olmamalı.
- Ailenin yanında okumak sadece bütçe sorunları açısından
öncelikle dikkate alınmalıdır.
- Psikolojik, sosyal vb. unsurlar üniversite seçiminin önüne
geçirilmemelidir.
AİLEYE YAKIN OLAN ŞEHİR TERCİH EDİLMELİ Mİ?
- Aileye yakın şehirde olmak, özellikle ailenin psikolojik
rahatlığı açısından etkilidir.
- Öğrenciyi yol zahmetinden kurtarır.
- Ancak sık gidip gelmeler hem maddi hem de öğrencilik
konsantrasyonu açısından sıkıntıya yol açar.
· Bir üniversite ve bölüm sadece aileye yakın diye tercih
edilmemelidir.
BAŞKA ŞEHİRDE OKUMANIN AVANTAJLARI VAR MI?
· Yakın şehir git-gel masrafı uzak şehir ise az gelmenin
hasretidir.
· Başka şehirde yaşanacak zorluklar, akademik gelişiminizi
engelleyebilecek boyutta ise mutlaka kendi şehrinizi seçmelisiniz.
MESLEK SEÇİMİNDE NELERE DİKKAT EDİLMELİ?
1. Meslek seçiminde her zaman ilk akla gelen “gelecek vaad
eden meslek seçilmelidir” görüşüdür.
Bu doğru bir görüş olmakla birlikte, meslek seçiminde tek
başına alınacak bir kriter de değildir.
Bir meslek genel olarak gelecek vaad ediyor olabilir ama bu
sizin için gelecek vaad etmiyor olabilir de.
Çünkü gelecek vaad eden meslek, sizin yetenek, ilgi ve
hayallerinizle ilgili olmayabilir.
Böyle bir durum karşısında da diplomanızı etkin kullanamaz
ve meslektaşlarınızın gerisinde kalırsınız.
2. İlgi psikolojik olabilir
Mesleki ilginin aile ve çevre koşullarının etkisi ile ortaya
çıkan bir psikolojik durum olabilir.
Yani herkes istiyor diye o mesleğe yöneliyor olabilirsiniz
ya da çevrenizin takdirini kazanma ve onları mutlu etme isteği sizi o tercihe
yönlendiriyor olabilir.
Bu etkenlerle seçilen meslekler ya okurken ya da çalışırken
hep terk ediliyor.
3. Meslek yeteneklerinize uygun olmalı
Aslında tercihlerde meslek seçerken en çok dikkat etmeniz
gereken nokta budur.
Yeteneklerinize uygun olan hemen hemen her meslek sizin için
gelecek vaad eden meslek kategorisindedir.
Bir mesleğin yeteneklerinize uygun olup olmadığını en iyi
siz ve aileniz, sonra da öğretmenleriniz bilir.
Severek yaptığınız her şey aşağı yukarı yeteneklerinize
uygundur demek. Çünkü, biz yeteneklerimize uygun olan şeylerde başarılı oluruz,
başarılı olduklarımızı da severiz.
Düşünür Henry Davit, herkesin bir trompetçisinin olduğunu ve
bu trompet sesine doğru yürüdüğünü, eğer başka yöne yürütülmeye çalışılırsa uyumsuzluk
yaşayacağını söyler.
4. Yeteneklerinde oku, hevesinde yan dal yap
Öğrencilerin yeteneklerinin yanında bir de ilgi duydukları
heveslendikleri ama yeterince başarılı olamadıkları alanlar vardır.
Bu öğrencilere, yetenekli olduğunun bölümü tercih et,
hevesli olduğun alanda da yan dal yap önerisinde bulunuyoruz.
5. Mesleklerin katı ya da esnek olup olmadığına dikkat
ediniz
Tercih ettiğiniz mesleği yerine getirirken, iş bulma, para
kazanma, yükselme, mesleği geliştirme açısından katı mı yoksa esnek mi olduğuna
dikkat ediniz. Bunlardan hangisinde çalışacağınıza karar veriniz.
Bu yaklaşımdan hareketle meslekleri üç kategoride ele
alabiliriz.
a) Açık uçlu meslekler (esnek)
b) Yarı açık uçlu meslekler (yarı esnek)
c) Kapalı uçlu meslekler (katı)
a) Açık uçlu meslekler
Bunlar devlette çalışma ve özel sektörde çalışmanın yanında
ayrıca serbest olarak kendi işini yapma olanağını da tanıyan mesleklerdir.
Doktorluk, inşaat mühendisliği, maden mühendisliği, diş
hekimliği, hukuk gibi daha bir çok meslek kişiye kendi işini kurma olanağı da
vermektedir.
b) Yarı açık uçlu meslekler
Devlette ve özel sektörde kadroları sınırlı olan mesleklerdir.
Diğer yandan bunlar piyasa koşulları açısından kendi
işlerini geliştirmeye uygun değildirler.
Fizik, kimya, biyoloji, tarih, coğrafya vs. gibi bölümler bu
kategoridedir.
Yani kimya dalında kendi işini kurmak bir doktorun
muayenehane açması kadar kolay değildir.
c) Kapalı uçlu meslekler
Ya sadece devlete ya da sadece özel sektörde iş olanağı
sağlayan mesleklerdir.
Öğretmenlik bunların başında gelir.
Kamu yönetimi, uluslararası ilişkiler gibi bölümler de hemen
hemen sadece devlette iş bulabilen mesleklerdir.
ÖZETLE TERCİH YAPARKEN MESLEK SEÇİMİNDE ŞUNLARA DİKKAT EDİLMELİDİR
1. Gelecek vaad eden meslekler hangileridir?
2. Halihazırda bir etkisi olmayan mesleklerin kaç yıl içinde
gelecek vaad eder hale geleceği (örneğin uçak mühendisliği açılalı yaklaşık 35
yıl oldu ama ülkemizde hâlâ iyi bir yere gelemedi).
3. Mesleklerin önce Türkiye sonra dünya koşullarında iş
bulma durumları nedir?
4. Tercih ettiğiniz bölümden mezun olduktan sonra hangi
kurumlarda iş bulabileceksiniz?
5. Mezun olunca daha kolay iş bulabilmek için öğrencilik
süresince neler yapılması gerekir?
6. İmza yetkisi olan meslekler (mühendislikler)
hangileridir?
7. Hangi meslekler hem devlette iş bulma hem özel sektörde
çalışma, hem de kendi işini kurma seçeneklerini sunmaktadır?
8. Hangi meslekler sadece devlette çalışma olanağı sağlar?
9. Hangi meslekler sadece özel sektörde iş olanağı sağlar?